iflas etmek veya terkedilmekle mümkün. şimdiye dek defalarca iflas ettim, terkedildim. ne hikmetse omuzlarıma basıp yukarı çıkmaya çalışanların omuzları tabanlarıma denk geldi.
hiç umudumu kaybetmedim ama. neyin daha değerli olduğunu biliyorum çünkü hayatta. insanın nasıl aşağılanacağına dair epey bir babamın memleketine karşı domaltılıp sikildim.
bu yüzden hayata yeniden başlamak en çok bu ikisiyle mümkün. ben kendi hayatımdaki arınmamı kendi çapımda tamamladım. bir zamanlar ne ümitliydim oysa, bir kadın yüzüme bakıp beynimden geçen her şeyi okur diye düşündüm. elele tutuşup anasını sikeceğiz dünyanın derdim sonra. o kadın hayalinden hiçbir zaman vazgeçmedim. açıkçası hala vazgeçmiş de değilim. keza hayatıma giren her kadına o gözle baktım. ama onlar benden gözlerini kaçırdı.
bir çoğu zihnimin hangi yamaçlarda yürüdüğünü anladı sanırım. bir çoğu kendi hasta ruhlarından dolayı bir milim dahi yaklaşamadı zihnime. bu yüzden de en başa döndüm her seferinde. bir maraton gibiydi hayat. tur bindirdiklerin oldu. hızına yetişemediklerim...
çok yoruldum ama. kemiklerim sızladı bu 36 yılda. bir zamanlar o kadar yalnız ve mutsuzdum ki, bir kadın beni sevsin diye sağ kolum ve sol bacağımdan vazgeçerdim. bir zamanlar o kadar yalnızdım ki, bir kadın yüzümü okşasın diye isterse eğer, okşadığı yüzümün jiletle tüm derisini soyup avuçlarına bırakabilirdim.
bir zamanlar o kadar ütopikti aşka, sevgiye, şefkate ve şehvete dair düşüncelerim; karşımdaki kadın istediği an tüm dünyayı bir bidon benzinle yakıp dünyanın karşısına geçip karşılıklı birer kadeh şarap içebilirdim.
ne kadınlar böyle bir erkeği hissetti. ne de ben bunları beden ve dilimle anlatabildim. tam tersi hep gülsünler diye çok konuştum yanlarında. bir nevi maymunluk yaptım.
oysa zifiri karanlık bir adamım ben. içime giren çıkamaz. kaybolur. içimin duvarlarına tutunarak yürür.
tüm bu hayal kırıklıkları esnasında yüzleştim kendimle. kendime bir nefeslik mesafeden kafa attım. gözümü acilde açtım. "sol burun deliğinde nefes almanı zorlaştıran bir rahatsızlık var" dediğinde doktor, "aaa ne olmuş acaba" deyip salağa yattım.
çok yoruldum. hayatın her şeyinden. ama biliyorum. bir gün öleceğim. yok olacağım bir gün. tüylerim diken diken oluyor ölüm karşısında. ölüm, yalnızlık, sevgisizlik ve sürekli iflas etmeler eşliğinde ömrümün kağıt üzerinde yarısını devirdim. diğer yarısına dair büyük ideallerim var ama. oysa daha 4-5 yıl önce ömrüme dair hiçbir idealim ve planım yoktu. şimdi öyle değil.
sikmişim buda'yı, sikmişim insanları kendi doğrularına çekmeye çalışan herkesi. filozofları mesela. ya da sosyologları. ben kendi doğrumu, kendi içimde buldum. ve bunu hiçbir zaman anlatmadım. anlatamadım. bu yüzden hayata her sabah yeniden başladım. çünkü ölüm var.
2
+
-entiri.verilen_downvote
çok merak ediyorum bunu nasıl yapıyorsunuz. içimde gram umut yok. ne yapcağımı da bilmiyorum. herşeyimi kaybettim.. planlarım tepetaklak oldu. özgüvenım yerlerde. sıfırdan başlamak fılmlerde olur ancak
2
olmuyor,inan sadece filmlerde olmuyor. ben sıfırı tüketmişken başlayabildiysem herkes başlayabilir. hiçbir şey eskisi gibi olmaz,sen asla eskisi gibi olmazsın. ama yeniden başlarsın. - poncik_panda 05.07.2017 20:44:41 |#3720020
mümkün mü ya bu? hayır ben denedim de eskisinden daha bok oldu tecrübeyle sabit.
0
+
-entiri.verilen_downvote
eksilerdeyiz kurtulursak sıfırdan başlarız
0
+
-entiri.verilen_downvote
öyle bir planım var lakin cesaretim yok..
1
+
-entiri.verilen_downvote
ne zaman böyle bir seye karar versem geçmişden herhangi bir şey karşıma çıkıyor
1
+
-entiri.verilen_downvote
bu kararı iki sene önce aldım ve iki senedir yeniden doğmuş gibiyim.
hayatımın yönünü değiştirdim, çok mutluyum. :)
2
+
-entiri.verilen_downvote
dün ablam bana sarilip ağladı. hem de bu babam yüzünden oldu. 22 yıl sonra babama ilk defa bunu asla unutmayacağım dedim. artık hayata gerçekten yeniden başlıyorum 1 eksik.
hiç gitmediğim yerlere gittim, dinlemediğim şarkılar dinledim, çok farklı insanlarla tanıştım, çok kötü ilişkiler yaşadım, cok güzel ilişkiler, çok farklı şeylerden acı çektim, farklı bi şekilde baktım sandım hayata. birkaç kursa gittim, yeni bir dil öğrenmeye bile başladım. ama yine de bir santim bile ileri gidemedim. belli ki seni aşmayı değil sana yaklaşmayı istemişim. atmak istediğim her adımın hedefi senmişsin. 4 yıl geçti. bildiğinden farklı bi yönde yaşadım hayatı, değiştiğimi içten hissettim. yanımda duran insanlar da oldu, uzaklaştırdıklarım da. eskisi gibi konuşmadım, yürümedim, davranmadım, bakmadım, görmedim. yüzlerce kez duydum "değişmişsin" lafını. başa döndüğüm zamanlar da oldu, dönemeyip özlediğim zamanlar da. yine de bıraktığın yerdeyim. bir tek sana değişemedim. midemdeki sancı, kafamın içindeki uyuşma, bir anda dalıp gidişim, geçmişe duyduğum bi seni teğet geçen nefret hala aynı. sen de aynısın. beni görmeyişin de aynı. sevmeyişin de.
1
+
-entiri.verilen_downvote
neresinden tutsam elimde kalıyor sanırım nasıl baslayacagımı bilmiyorum
1
al benden de o kadar.. - tosbağa 06.07.2017 03:07:38 |#3721586
0
+
-entiri.verilen_downvote
ne zaman böyle bir karar alsam ne zaman bi şehir degistirsem geçmiş hep gölge gibi pesimde açtığım her yeni sayfada bir önceki sayfadan bulaşan mürekkep lekesi anılar hatıralar ve yaşanmışlıklar açısıyla tatlisiyla izi kalmış kapanmayan yaralar
0
+
-entiri.verilen_downvote
lafta çok faaliyette yok olan bir karar
0
+
-entiri.verilen_downvote
sıfırdan başlamak değil de her seferinde 1-0 yenik başlamak benimkisi
Sıfırdan değilde yılbaşından sonra torontoya bir senelik gitme planım var.
Hem dil öğrenip hemde yeni insanlar tanımak ve türkiyenin bunaltıcı gündeminden azda olsa uzaklaşmak iyi gelecektir.